14 Ocak 2012 Cumartesi

ANADOLU ŞARAPLARI


Anadolu Şarapları ve Yemeğin Şarapla Uyumu
 



Anadolu topraklarında yetişen yaklaşık 1300 adet üzüm var. Bunlardan bazılarının yöresel isim değişikliklerini dikkate aldığımızda sayısı 600-650 olarak kabul edebiliriz. 
Bunların yaklaşık 35-40 çeşidinden de şarap üretimi yapıyoruz. Malesef bu üzümlerden 10-15 çeşidi hariç, diğerleri gerekli tanıtım ve tanınmış markaların bağlarında olmadığından hak ettiği yerlerinde değiller. Bilindiği gibi, her üzümden şarap olmaz. Üretici firmaların tanıdık üzümlerden Öküzgözü, Boğazkere, Kalecik Karası, Narince, Emir gibi adlarla piyasaya çıkardıklarıyla beraber diğer Anadolu üzümlerinden de şarap yapımı için gereken önem ve hassasiyet gösterilmeli. Ne yazık ki, bazı ithalat şirketleri ve son bir kaç yıldır bazı şarap üretici firmaları da “Al-Sat” a yöneldi. Oysa, marka olmanın zor ama en kalıcı bir yol olduğunu hepimiz biliyoruz. Bazıları marka yaratmak yerine, işin kolayına kaçarak yurt dışından şarap getirip Al- sat yapıyor. Bence kolay ama kalıcı olmayan bu yoldan en kısa zamanda dönülmeli. Bunu söylerken -gönlüm elvermese de- yurt dışından şarap ithal edilmesin veya yabancı üzümler memleketimizde yetiştirilmesin demek istemiyorum. Elbette ki rekabet ve iyi ürün elde edebilmek için ithala devam edilmeli. Ama, burada en azından kendi üzümlerimizden daha iyi olanlarını ithal etmek yararlı olmaz mı? Belli başlı üzümlerimizin dışında, şarap yapımına elverişli üzümlerimizin de büyük üretici firmalarının gerekli alt yapı yatırımları tamamlandığında, ortaya çok daha iyi şaraplarımızın çıkıcağına olan inancım sonsuzdur. Bunun için biraz daha geniş araştırma ve yatırım yapılmalı.

YEMEK ŞARAP UYUMU ve ŞARAP EĞİTİMİ

Yiyecek İçecek Sektöründe önemli konulardan birisi de hiç şüphesiz eğitimdir.

Özellikle servis çalışanlarımız maalesef hangi yemek ile hangi şarabı satacağını bilmiyor. Öte yandan, üzüm-şarap- marka ile ürün adını bile doğru olarak bilen çalışanlarımızın sayısı da arzu edilenin altındadır.

Bu konuda şarap şirketleri yılda bir kaç kez şirket bünyelerinde eğitimler yapıyor. Eğitimlere personel göndermeyen veya gönderemeyen işletme sahipleri veya yöneticilerinin kendileri de bu konuda yeterli bilgi donanıma sahip olamadığından ötürüdürki ortaya içler acısı bir manzara çıkıyor.
İşletmeler zamansızlıktan veya başka nedenlerden dolayı elamanlarını eğitime gönderemiyor olabilir. Ama en azından işletme bünyesinde bir eğitmen tayin edip öncelikle eğitmenin eğitim almasını sağlayabilirler.

Yok, bunu da yapamıyorlarsa, şarap şirketleriyle konuşup, işletme bünyesine yılda bir kaç kez şarap eğitimi aldırma yoluna gitmeliler.

Şöyle bir düşünelim bunlar yapılırsa ne olur? Öncelikle, eğitimi alan çalışanlarımız misafirlerine daha güven verici olarak yanaşır. İkinci olarak gelen misafirlerimizin işletmeye tekrar gelmesini sağlar. Üçüncüsü çalışanlarımızın kendine olan güvenleri artacağından, bugün işletmemizde, yarın başka bir yere gitse bile sonuçta bundan sektör kazançlı çıkacaktır.

Bu konuda daha gitmemiz gereken epey yol var. Eğitim konusu sektörün hâlâ kanayan yarası.

Çalışanlarımız ne kadar iyi olursa, biz yöneticiler de o kadar iyi oluruz. Şunu unutmamakta yarar var: BİR İŞLETMENİN ÇALIŞANI O İŞLETMENİN EN İYİ MÜŞTERİSİDİR…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder