BALIK TÜRLERİ
ACIBALIK
(Rhodeus seiceus amarus) Trakya, Marmara ve Karadeniz’de
ağır akışlı akarsular veya göllerde yasar. Bitkiler ve küçük
hayvancıklarla beslenir. Ortalama 5–6, en çok 9 santimetreye Kadar büyür. Üreme devresi nisan-haziran arasıdır. Dişisi uzun
hortumuyla Yumurtalarını bir midyenin
içine ustaca bırakır. Erkek de spermlerini midyenin Açılıp-kapanarak emdiği suya
bırakarak yumurtaları döller. 2–3 haftada olgunlaşan yavrular, midyeyi terk
eder. Böylece küçük cüsselerine rağmen Emniyetli üreme tamamlanır.
AFANGUS (Aphanius
fasciatus)
Ege ve Akdeniz’in sahillerine
akan uçsularda yasar. Çeşitli türleri ülkemizde yaygındır. Nehirlerin yavaş
akıntılı veya durgun bölümlerinde yuvalanır. Boylan 5–6 santimetre olur. Acı ve
tuzlu sulara da uyum gösterir. Kabuklular ve özellikle su yüzeyindeki
sinek-böcek larvalarıyla beslenir. Bahar aylarında üremelerini yapıp,
yumurtalarını su bitkilerinin üzerine bırakır. Akvaryum balığı olarak da
yetiştirilir.
AKYA (Lichia
amia)
Kuzu, çıplak, leka ve
iskender balığı olarak da anılır. Genelde 50–100 Santimetre en çok 180
santimetre ve 60 kilogram ağırlıkta olabilir. Yumuşakçalar, Kabuklular ve küçük
balıklarla beslenerek, dipte kıyılara yakın küçük sürüler halinde dolaşır.
Canavar balıklardandır, çevresindeki balıkları yok edercesine yer. Geçmişte çok
avlanılması nedeniyle neslinin tükenme tehlikesi vardır. Korunması gerekir.
ANKARA ÇAMURBALIĞI
(Neomacheilus angorae)
Orta ve Doğu Anadolu’nun göl
ve akarsularının çamurlu, kumlu ve sazlı Zeminlerinde yayılış gösterir.
Zeminlerden emdiği çamurlardan, küçük Hayvanlar, böcekler ve larvaları seçerek
beslenir. İsmi de oradan gelir. 6–7 Santimetreye kadar büyüyebilir. Çok sığ
suların yüksek ısısına dayanabilir. Mayıs-haziran arasında yapışkan
yumurtalarını kıyıların kumluk ve çakıllarına bırakır. Doğa dengesini korur.
AY BALIĞI
(Mola mola)
Pervane balığı da denir.
Okyanuslar ve Akdeniz’in açıklarında uzun göçler Yapmadan, bazen derinlerde,
bazen de su yüzeyinde yan yatarak dolaşır. İyi Yüzemeyen, hareketsiz bir
balıktır. Denizanaları, ahtapot, mürekkep balığı ve Diğer balıklarla beslenir.
2.5–3 metre boydan 1,500 kilogramağırlığa erişip 2025 yıl yasayabilir. Bahardan
yaz sonlarına kadar 300 milyona varan Yumurta döker. Bu yumurtaların çoğu diğer
balıklara yem olur. Eti lezzetsiz ve Kötü kokulu olduğu için insan besini yönü
ve ekonomik değeri yoktur.
AYNALI SAZAN
(Cypnnus carpio)
Pullu sazanın çıplak-çizgili
ve aynalı sazan olarak adlandırılan yan türlerinin üretime en elverişli
olanıdır. Kolay ürediği için çeşitli yörelerde ve özellikle baraj göllerinde
üretimi yapılmaktadır. Yasam öyküsü pullu sazan gibidir. Ekonomik değeri çok
yüksektir. Çeşitli ülkelerde yılda 200,000 ton sazan üretimi yapılmaktadır
BAKALYARO
(Merlangius merlangus)
Mezgit ve gelincikle aynı
türdendir. Karadeniz’de yaygın, Ege’de az bulunur. Genelde 15–20, en çok 45–50
santimetre boyunda olur. Sahillerin 3–4 metreye kadar derinliklerindeki
sığların kumlu, çakıllı ve yosunlu diplerinde, fazla göçler yapmadan yasar. Balık
yumurtaları, küçük balıklar ve karides gibi canlılarla beslenir. Üremelerini
şubat-mayıs arasında, sahillere yakın yerlerde yapar. Mezgitle es, beyaz ve
lezzetli etiyle ekonomik değeri yüksektir.
BARBUNYA
(Mullus barbatus)
Sıcak ve ılık denizlerin
kumlu, çamurlu sahillerinde 300 metreye Varan derinliklerinde sürüler halinde
yasar. Ortalama 12–15 Santimetreden en çok 40 santimetreye kadar büyür. Suyun
ısı sartlarına göre derinlerden sahile, mevsimsel göçler yapar. 10 yıl Yasayabilir.
Nisan-haziran arası 15–100,000 yumurta döker. Etinin Lezzeti ve bol
avanılmasıyla ekonomik değeri yüksektir.
BERBER BALIĞI
( Anthias anthias )
Hani ailesinden bir balıktır.
Sıcak ve ılıman denizlerin kayalık, çakıl ve bazen çamurlu bölgelerinde ve
50–300 metre derinliklerde yasayan berber balığı, 25 santimetre uzunluğa
erişebilir. Az bulunduğu için fazla ekonomik değeri yoktur. Denizlere renk
güzelliği verir. Üremeleri diğer hani cinsi balıklar gibidir.
BERLAM
(Merluccius merluccius)
Ilık denizlerin orta
sularında yasar. Ege, Marmara ve Akdeniz’de yaygın, Karadeniz’de seyrek
bulunur. Gündüzleri 80–300 metreye varan derin sularda, gezinip geceleri
avlanmak için kıyılara ve yüzeye yaklaşır. Kolyoz, çaça, hamsi ve benzeri küçük
balıklarla beslenir. En çok 80–100 Santimetre boy ve 10 kilogram ağırlığa
erişebilir. Mayıstan ağustosa kadar sahillere yakın yerlerde üremelerini yapar.
Etinin lezzet ve kalitesi mezgitle estir. Taze olarak her mevsimde yendiği için
ekonomik değeri yüksektir.
BIYIKLI BALIK
(Barbus barbus)
Genelde 30–50 santimetre
uzunlukta ve 0,5–2 kilogram, en çok 3 kilogram ağırlıkta olur. Büyüklerine
seyrek rastlanır. Oksijeni bol, hızlı akan nehirlerin berrak kum tabanlı
bölümlerinde yasar. Ülkemizin çeşitli yörelerinde türleri bulunur.
Mayıs-haziran arasında üreme yapar ve 5,000-30,000 yumurta döker. Bu devresinde
yumurtaları zehirlidir. Eti fazla değerli olmamakla beraber avcılığı yönünden
değerli bir balıktır.
BODUR YAYIN
(lctalurus melas)
Güneydoğu’daki akarsu ve
göllerin kumlu, çamurlu zeminlerinde yasayan, 20–30, en çok 45 santimetre boy
ve 100–500 gram ağırlıkta olabilen bir yayın türüdür. Oldukça obur bir
balıktır. Omurgasızlar, küçük balıklar, balık larvaları ve kurbağalar da dâhil
ne bulursa yer. Suların ısı şartlarına göre nisan-haziran arasında kumların
içine yuva yapan dişi, yumurtalarını dökerek Bunların oluşmasını bekler.
Kılçıksız eti çok lezzetlidir. Ancak ekonomik değeri bölgeseldir.
BÜYÜKBAS KAYABALIĞI
(Gobius (Ponücola) kessleri)
Trakya ve Karadeniz
Kıyılarına akan nehirlerde yaygındır. Boyları 12–18, en çok 22 santimetre olur.
Acı suların taslık veya sert kumlu zeminlerinde dolaşıp, nehirlerin içlerine
girer. Yuva edindiği bölgeye çok bağlıdır, buraya zorla gelen balıklara
saldırgan olur. Küçük kabuklular, balıklar ve yumuşakçalarla beslenir.
Nisan-mayıs arası, dişiler yumurtalarını ince ipliklerle kumsallara yapıstırır.
Erkekler de gözcülük eder. Eti lezzetli ve sağlığa yararlıdır. Ekonomik değeri
bölgeseldir.
CAMGÖZ KÖPEKBALIĞI
(Galeorhinusgaleus)
Sıcak ve ılık denizlerin 100
metrenin altındaki serin sularında tek basına yasayan, boylan 4–5 metreden
10–15 metreye ulasan, omurgasızlar (mürekkep Balığı, ahtapot, medusalar) ve
sürü halindeki küçük balıklan yiyerek beslenen Bir köpek balığı türüdür. Sıcak
yaz günlerinde ağır hareketlerle su yüzeyinde Yüzer. Rahatsız edilmezse
saldırgan değildir. Açık denizlerde erkek tarafından döllenen dişiler, 8–14
arası canlı yavru doğurur. Başka ülkelerde yenilmesine Rağmen yakalananlar,
ülkemizde balık unu üretiminde kullanılır.
ÇAÇA
(Sprattus sprattus)
Sardalye-tirsi ailesindendir.
Boyu 6–8 santimetre, Karadeniz’in batısında 13–15 Santimetre olanlarına da
rastlanır. Besinleri planktonlar ve balık yavrularıdır. Sürüler halinde yasar.
Mayıs-haziran arasında üreme yapar. Eti fazla lezzetli değildir. Bu nedenle
özel avcılığı yapılmaz. Buna karsın denizlerde ekonomik değeri çök yüksek olan
uskumru, palamut, torik gibi balıklar için Yem değeri vardır. Kuzey Avrupa
Ülkelerinde konservesi çeşitli isimlerle pazarlanır.
ÇAMUKA (Atherina
hepsetus)
Gümüş türündendir. Fazla
derin olmayan sahillerin sıcak ve ılıman sularıda, kumlu veya çakıllı
bölgelerde sürüler halinde ve balık yavruları, kabuklular ve yumuşakçalarla
beslenerek yasar. Suyun tuzluluk oranı ve oksijen değerine uyum gösterir. Bu
nedenle göllerde bile yasayabilir. Boyu 10–12, en çok 16–18 santimetre
olabilir. Suların bölgesel sıcaklığına göre nisan-eylül arasında ürer. Beyaz ve
çok lezzetli etiyle ekonomik değeri yüksektir.
ÇAPAK BALIĞI
(Abramis brama)
Marmara ve Karadeniz’in
akarsu ve göllerinde, bazı türleri de Ankara ve Kırşehir’de yasar. Boyları
ortalama 30–40 santimetreden 70 santimetre ve 3 kilogramdan 6 kilograma
ulaşabilir. Kurtlar, böcekler ve yosunlarla beslenir. 10 yıl yasayabilir.
Mayıs-haziran arası yaklaşık 100,000 yumurta ile üreme yapar. 1 kilogramın
üstündekilerin eti lezzetlidir; küçükleri ise yem veya av balığı olarak
değerlidir.
ÇİPURA (Spanıs
aurata)
Ege ve Akdeniz’in bu namlı balığı,
Marmara’da seyrek bulunur. Ortalama 25–35 santimetre boy ve 0,5–3 kilogram
ağırlıkta, en çok 60 santimetre ve 6 kilogramda olabilir. Etçil bir balıktır.
Kuvvetli çenesiyle küçük kabukluları, balıkları ve diğer hayvanları kolayca
yer. Yaz devresinde sığlarda, kıs aylarında da 35–40 metre derinliklerde yasar.
İki yanı sıra üstündekiler daha da derinlere İner.
Üremeleri ekim-aralık aylarında olur; 100–150,000 yumurta döker. Eti çok
lezzetlidir. Ayrıca üretim kültürüne uygunluğu nedeniyle ekonomik değeri çok
yüksektir.
ÇİTARİ (Boops
salpa)
Karagöz ailesinden bir balıktır.
Sarpan balığı da denir. Boyları 45 santimetre Olabilir. Görüntüsü çok güzel
fakat eti lezzetsizdir. Bu nedenle fazla ekonomik değer taşımaz. Marmara, Ege
ve Akdeniz’de bol, Karadeniz’de seyrek rastlanır. Yasam karakteri ve üremeleri,
karagöz cinsi balıklarda olduğu gibidir.
ÇİZGİLİ MERCAN
(Uthognathus mormynıs)
Mırmır balığı da denir. Mercana göre
vücudu daha uzundur. Genellikle Akdeniz’de bulunur ve en çok 30 santimetreye
kadar büyür. Sığ suların bitkilerle örtülü taslık, kayalık, kumluk bölgelerinde
yasar. Acı su bölgelerine de girer. Biyolojik yasamı karagöz-mercan gibidir.
Etinin lezzetli olmasına rağmen az bulunan ve sadece taze tüketilen bir
balıktır.
ÇİZGİLİ ORKİNOS
(Katsowonus pelamis)
Karadeniz, Marmara ve Kuzey Ege’ye
kadar sularımızda rastlanan orkinos türlerinden biridir. Boyu ortalama 60–100
santimetre olur. Yemlendiği balık sürülerini önüne katarak Karadeniz’e çıkar ve
orada sular ısınınca üreme yapar. Bu gidiş-gelişler Karadeniz ve Marmara’daki
yerli balıkların doğal Dengesini oluşturur. Etinin insan gıdası olarak çeşitli
değerlendirilmesi ve avcılık yönüyle asırı tüketimi, hem orkinos türünü hem de
onunla akım sağlayan diğer balık türlerini tehlikeli olarak etkilemektedir.
DAĞ ALABALIĞI
(Salmo trutta macrosügma)
Çoruh, Ege ve Konya Ereğlisi
çevrelerinde dağ göllerinin soğuk, berrak ve temiz sularında yasar. Zaman
,zaman nehirlere de girer. Bilimsel olarak dünyanın son buzul çağında dağ göllerinde
kalıp, geliştiği teorisi vardır. Boyu 40–60 santimetreden 1 metreye; ağırlığı
da 1–3 kilogramdan 14 kilograma olabilir. 3–4 yaşında olgunlaşıp göllerin buzla
kaplandığı ekim-ocak aylarında Yumurtalarını çakıllara bırakır. Dişileri
yaklaşık 3,500 yumurta bırakır. Çok lezzetli etinin yanı sıra sertlik ve
çevikliği ile avcılığı da değerlidir.
DENİZALASI (Salmo
trutta Iabrax)
Karadeniz alabalığı, som balığı
olarak da tanınır. Somon balığı ile hem akrabalığı, hem de benzerliği vardır.
Bir türü de Akdeniz’de yasar. Genelde 50–80 santimetre boy ve 3–7 kilogram
ağırlıktan, en çok 100 santimetre ve 25 Kilograma erişenlerine rastlanır.
Ömrünün bir kısmını denizde geçirdikten sonra üremek için nehirlere girer.
Ağırlığına oranla 2,000–16,000 yumurta döker. Kuvvetli çenesi olan yırtıcı bir
balıktır. Küçük balıklar ve kabuklularla beslenir. Eti çok lezzetli olduğu
gibi, yumurtasından da kırmızı havyar elde edilir. Ekonomik değeri çok
yüksektir.
DERE ALABALIĞI
(Salmo trutta fario)
Soğuk, temiz ve hızlı akıntılı
nehirlerde çevresine bağlı olarak yasar. Bölgesine kıskançtır, başka balıkların
gelmesini istemez. Boyları 30–40, en çok 60 santimetre ve 0,5–2 kilogram
ağırlıkta olabilir. Yumuşakçalar ve yavru balıklarla beslenir. Erkekleri 2,
dişileri 3 yasında olgunlaşıp ekim-ocak arasında yumurta bırakır. Zaman zaman
akıntılara karsı 1,5–2 metre sıçrayarak yüzer. En değerli tatlı su balıklarından
biridir. Lezzetli ve yararlı etiyle ekonomik değeri çok yüksektir.
DERE KAYABALIĞI
(Gobio gobio)
Ülkemiz akarsularında çeşitli
türleri yerine göre adlar alır. 5–6 yılda yavaş büyüyerek 12–20 santimetre boya
ulaşır. Fazla hareket etmeden sualtında yatarak Ömrünü geçirir. Nisan-Haziranda 12
-18°C sularda haftalık aralıklarla ürer; dişileri 1,000–3,000 yumurta verir.
Eti lezzetlidir. Büyük balıkları avlamak için yem olarak da kullanılır.
DERE PİSİSİ
(Pleeuronectes Besus)
Nehirlerin denizlere karısan acı su
bölgelerinde veya akarsuların daha içerlerinde yasayan bir pisi türüdür.
Akdeniz’de fazla rastlanır. Az akıntılı suların kumsal diplerinde fazla hareket
etmeden yasar. Ortalama 25–30, en çok 50 santimetre boyda olur. Etçil bir
balıktır. Bulunduğu bölgenin su ısısına göre değişik olarak şubat-mayıs
arasında ürer ve 800,000 yumurta bırakır. Eti çok lezzetli ve ekonomik değeri
yüksek bir balıktır.
DİKENCE
(Gasterosteus aculeatus)
Denizlerin kıyı kesimlerinde,
nehirlerin denize karısan acı su bölgelerinde ve zaman zaman nehirlerde yasayan
küçük bir balıktır. Boyu 7–9 santimetre olup vücudu kalın pullarla kaplıdır.
Çeşitli renklerinin güzelliği ve 300–1,000 dolayında yumurtasının erkek balık
tarafından bir yuva yapılarak korunması, dikenceyi ilginç bir doğa olayı yapar.
Ekonomik bir değeri yoktur.
DİKENLİ KIRLANGIÇ (Aspitriglıa
cuculus)
Kırlangıç ailesinin bir türüdür.
Sırt ön yüzgeçlerinin sivriliği ve uzunluğu, yan taraflarındaki sert kabuklarla
kırlangıçtan ayrılır. Ege, Akdeniz ve Marmara’da bulunur. Karadeniz’de
rastlanmaz. En çok 45 santimetre boyda olur. Denizlerimizde sayısı kırlangıçtan
daha azdır. Genelde 30 metre derinlikte durgun sularda, bazen de 100–250 metre
derinliğe inerek yasar. Eti lezzetli ve Yararlıdır. Ekonomik değeri vardır.
DİKENLİ ÖKSÜZ
(Prestedion cataphractum)
İsim benzerliğine karsın kırlangıç
ailesinden öksüz ile soydaşlığı yoktur. Marmara, Ege ve Akdeniz sahillerinin
30–400 metreye varan derinliklerin kumlu, çakıllı yosun kaplı zeminlerinde
yasar. Boyları 10–15, en çok 30 santimetre olabilir. Küçüklerine mıcır,
büyüklerine çuka denir. Çiftler halinde gezerek yosunlar, otlar, yumuşakçalar
ve küçük kabuklularla beslenir. Mayıs-temmuz Arası ürer. Eti lezzetlidir fakat
çok seyrek bulunur.
DİL BALIĞI
(Amogtossus latema)
Denizlerimizde 10 metreden 300–500
metreye kadar derinliklerinde, kumlu, çamurlu veya çakıllı diplerinde fazla
hareket etmeden ve uzun göçler yapmadan yasar. Boyları 20–25 santimetre olur.
Dipteki omurgasızlar, küçük balıklar ve böceklerle beslenir. Bahardan itibaren
kıyılara sokularak Haziran-temmuz arasında üreme yapar. Kıs aylarında eti
dolgun ve lezzetli olur. Genelde her mevsimde bulunan, ekonomik değeri yüksek
olan bir balıktır.
DÜLGER (Zeus faber)
Boyu 50–60 santimetreye ulasan
dülger balığı, geçici balıktır. Mayısta Marmara’dan Karadeniz’e çıkar. Akdeniz,
Ege, Marmara ve kısmen de Karadeniz’de yasayan, kalın pullarla örtülü dülger
balığı, etobur bir balıktır. Büyük ağzıyla kendinden küçük pek çok balığı
yutarcasına yer. Genelde 60–70 santimetre derinliklerde yasar. Kıs mevsiminden
sonra suların ısınmasıyla mayıs ayından başlayarak temmuz sonuna kadar
üremelerini sürdürür. Dülger balığı, İzmir-Antalya arası yörelerimizde
peygamber, dikenli peygamber balığı olarak da tanınır. Eti lezzetli, beyaz ve
yararlıdır.
EGREZ BALIĞI (Vimba
vmıba)
Kuzey Ege, Marmara, Trakya ve Göller
Bölgesi’nde yayılış gösterir. Düz ve ağır akışlı suların, kumluk, çamurlu
zeminlerinde yasar. Boyları 25–35 santimetre en çok 50 santimetre ve 450–500
gram ağırlıkta olur. 3–4 yasında olgunluğa erişip mayıs-haziran arası üreme
yapar. Etinin güzelliği ve bolca avlanılmasıyla ekonomik değeri vardır.
ELEKTRİK BALIĞI
(Torpedo marmorata)
Bir köpek balığı türüdür. Sıcak ve
ılıman denizlerin 100–150 metreye varan diplerinde fazla göç etmeden yasar.
Boyu 150 santimetre olabilir. Genelde avlanmak için veya tehlike halinde
100–220 volta varan, insan için tehlikeli fakat öldürücü olmayan kısa süreli
elektrik çarpması yapar. Bahar-yaz aylarında çiftleşerek ürer. Dişileri 14–15
canlı yavru yapar. Eti yenebilir, fakat ülkemizde fazla tüketilmez.
ESKİNA (Scıana
umbra)
Sıcak ve ılıman denizlerin 100–150
metre taslık, kayalık ve mercanlı bölgelerinde yasar. Bütün denizlerimizde
bulunur. Gezgin bir balık değildir. Aynı zamanda taşbalığı ve mavrusgil balığı
olarak da tanınır. Bahar sonu, yaz aylarında üreyen eşkina, 30–35 santimetre
uzunluk ve 500–600 gram ağırlığa erişir. Beyaz ve çok lezzetli eti ile ekonomik
değeri yüksektir.
FANGRİ MERCAN
(Sparus pagrus)
Bir mercan türüdür. Ortalama 25–35,
en çok 80 santimetre boyda sıcak denizlerde, Güney Ege ve Akdeniz’de yaygın
bulunan kabuklular, yumuşakçalar ve küçük balıklarla beslenen etçil bir
balıktır. Taslık ve kayalıkların mağaralı oyuklarında yasar. Üremesi bahardan
ağustosa kadar sürer. Mercan ailesi içinde eti en lezzetli olanlardandır, ancak
seyrek bulunduğu için ekonomik değeri bölgeseldir.
FENER (Lophius
piscatorius)
Kıyılardan 500 metreye kadar
derinlerde yasayan, boyları 2 metreye erişebilen, bir dip balığıdır. Hareketsiz
yatar ve antenleriyle avını kendine çekerek çok büyük ağzıyla kendi
büyüklüğündeki balıklan bile yutar. Pulsuz ve çıplak vücudunu kapsayan sıvı,
insan cildi için tehlikelidir. Mart-ağustos arası derinlere inerek ürer. 6–7
yasında bir dişi, 1 milyon yumurta verir. Eti beyaz ve çok lezzetlidir. Ekonomik
değeri yüksektir. Seker hastalığı tedavisinde kullanılan ensülin ilacı, ilk kez
fener balığı pankreasından elde edilmiştir.
GAMBUSYA (Gambusia
affims)
Anayurdu ABD’nin güney
bölgelerinden, sivrisinek ve sıtma mücadelesi için ülkemize getirilmiştir.
Durgun, sığ ve sıcak sulara çok toleranslıdır. 0′dan +30° C.’ye kadar
dayanabilir. Özellikle sivrisinek larvalarıyla beslenir. Ayrıca yosunları ve
kabukluları da yer. Erkekleri, 3–5 santimetre dişileri, 6 santimetre olur.
Nisan-ekim arasında erkekleri, spermlerini dişinin üreme boşluğuna bırakır; 30
günlük hamilelikten sonra dişi yaklaşık 60 yavru doğurur. Doğa dengesi ve
sağlığa yararı ile çok değerlidir.
GELİNCİK
(Gaidropsanıs mediterraneus)
Bakalyaro ve mezgitle ayni
türdendir. Denizlerimizde birkaç cinsi yaygındır. Sıcak ve ılıman suların
taslık, kayalık diplerinde sahillere yakın yasar. Balık yavruları ve
kabuklularla beslenir. Çevik, yırtıcı ve saldırgandır. Derisi çok kaygandır.
Ortalama 20, en çok 40 santimetre boyda olur. Üremesini sonbaharda yapar. Beyaz
ve lezzetli etiyle ekonomik değeri olan bir balıktır.
GÖKKUSAĞI ALABALIK
(Salmo gairdneri)
Kuzey Amerika kökenlidir.
Yetiştirilmek üzere dünyaya yayılmış, bu arada ülkemize de getirilmiştir.
Temiz, oksijeni bol sularda yapay yemler veya küçük balıklarla beslenebilen
yetiştirmeye en çok uyum gösteren, tuzlu deniz suyuna da toleransı olan bir
alabalık türüdür. Erkekler 2, dişileri 3 yılda olgunlaşıp kilogram /ağırlığına
göre yaklaşık 1,000–5,000 yumurta verir. Denizde yetiştirilenleri, daha çabuk
büyüme gösterir. Etinin lezzeti ve bol üretimiyle ekonomik değeri çok
yüksektir.
GÖL ALABALIĞI
(Salmo trutta lacustris)
Kuzeybatı Anadolu, Abant ve 7 Göller
Bölgesi’nde yayılış gösterir. Çeşitli türleri vardır. Türüne göre renk, boy ve
beslenme farklılıkları gösterir. Genelde temiz, bol oksijenli soğuk sularda
fazla gezinmeden; planktonlar, dip hayvanları ve küçük balıklarla beslenerek
yasar. Boyları ortalama 25–40, yabanlarında 60–70 santimetre olabilir.
Eylül-ocak arasında üreme yapar. Yumurtalarını dipteki çakıllara yapıstırır.
Üretimi yapılmaz. Eti çok lezzetli, ekonomik değeri bölgeseldir.
GÖRDEK (Ruülus
rubilio)
Kızılgöz ailesindendir. Kuzey Ege,
Marmara ve Trakya’da fazla hareketli olmayan akarsuların zengin bitkili kıyı
bölgelerinde yasar. Kıs aylarını daha derince sularda geçirir. Kurtlar,
böcekler, kabuklular ve böcek-sinek larvalarıyla beslenir. Boyu 15–20, en çok
25 santimetre olur. Nisan-mayıs arası ürettiği yumurtalarını bitkilerin arasına
bırakır. Besin yönüyle değersizdir, fakat av yemi olarak değerlendirilir.
GÜMÜS (Atherma
boyeri)
Denizlerimizde yaygın olan Gümüş’ün
Sapanca, İznik ve Köyceğiz Göllerinde yasayan bir türüdür. Sıcak sularda, böcek
larvaları ve sualtı hayvancıklarıyla beslenerek yasar. Mayıs-eylül arasındaki
üreme devresinde yaklaşık 600 yapışkan yumurtasını; kumlu, çakıllı zeminlere
bırakır. Su yüzeyine yakın, sürü halinde dolaşırken su kuşlarına yem olur. Eti
yenebilir. Daha çok balık üreticiliğinde
yem veya balık unu endüstrisinde
değerlenir.
GÜMÜS HAVUZBALIĞI
(Carassius auratus gibelio)
Trakya ve Doğu Karadeniz’in yumuşak
zeminli, bol bitkili akarsularında yayılış Gösteren bir carrasius türüdür.
Büyümesi daha hızlı olup 3–4 yasında 15–20 Santimetreye erişir. Daha
büyüklerine de rastlanır. Mayıs-haziran arası 160–380,000 yumurta döker. Bazı
hallerde bu yumurtaları, sazan veya diğer havuz Balıklarının döllediği de olur.
Eti yenebilir. Havuz veya akvaryumlarda süs balığı olarak yaşatılır.
GÜMÜS SAZAN
(Hypophtalmichthys molitmc)
Diğer sazan türleri gibi Güneydoğu
Asya kökenli bir balıktır. Ortalama 100–120 santimetre boy ve 20 kilogram
ağırlığa erişirler. Fido planktonlarla beslenir. 3 yaşında cinsel olgunluğa
erişip, 20 -22° C.’de ve üstündeki sularda kilogram ağırlığına oranla 140,000
yumurta verir. Yağsız ve lezzetli eti, Çin’de değerli bir yiyecektir. Bu
nedenle ülkemize de getirtilerek araştırma enstitülerinde yasam uygulama ve
üretme şartları incelenmektedir.
GÜNES (Coris julis)
Bu balık da lapin ailesindendir ve
aynı yasam karakterini gösterir. Boyları ortalama 20 santimetre olur. Gövdesini
çevreleyen renklerin güzelliği ile denizlere güzellik katarlar. Nisan-haziran
arasında üremelerini yaparlar ve türüne göre 600–20,000 taneye kadar yumurta
döker.
HAMSI (Engraulis
encrasicolus)
Karadeniz’in insan yaşamıyla
birlesen balığıdır. Marmara’da da bulunur. Sürüler halinde yasar ve 20
santimetreye kadar büyür. Ocak-Mart arasında beslenmek için sahillere yaklaşır
ve bol av verir. Gündüzleri 30–40 metre derinlerde, geceleri yüzeye yakınlarda
dolaşır. 1 yasından itibaren olgunluğa erişip 18 -20° C. sularda, 25–60 metre
Derinlikte ve az tuzlu sularda üreyip, yaklaşık 40,000 yumurta döker. Etinin
lezzeti, çeşitli tüketim önleriyle ekonomik değeri çok Yüksektir. Aşırı
avlanılması ve orkinos-palamut-uskumru/torik Sisteminde dengenin bozulması,
hamsiyi de tehlikeli olarak Etkilemektedir.
HASKEFAL (Mugu
cephalus)
Denizlerimizde yaygın bulunan bir
kefal türüdür. Ortalama 30–50, en çok 75 Santimetre boyda olabilir. Bütün
kefaller gibi ürkek ve çevik bir balıktır. Açık Denizle sahiller arasında gidip
gelirler. Bazen beslenmek için sürüler halinde acı sulara, lagünlere, hatta
nehirlerin içlerine girerler. Deniz dibi bitkileri ve yumuşakçalarla beslenir.
Yaz aylarında üreyip 150,000–1 milyon yumurta verir. Beyaz etinin lezzeti ve
mumlanarak pazarlanan havyar yumurtasıyla ekonomik değeri çok yüksektir.
HAVUZ BALIĞI (Can-asius
carrasius)
Trakya-Marmara Bölgeleri,
Kızılırmak, Yeşilırmak Deltaları ve Çoruh Havzası’nda yayılıs gösterir. Boylan
15–25, en çok 45 santimetre ve 2–3 kilogram da ağırlıkta olur. Su içindeki
otlar, dip hayvanları ve sinek larvalarıyla beslenir. Sazana benzer ve
akrabadır. Mayıs-haziran arası 14–20° C. sularda 150–300,000 yumurtasını 2–3
defada otların üzerine bırakır. Suyun kirliliği ve oksijen değerine toleranslı
bir balıktır. Büyüklerinin eti lezzetlidir. Batı ülkelerinde üretimi de
yapılmaktadır.
HOROZBİNA
(Parablennius gattorugine)
Dalgalı sahillerin taslık, kayalık
ve yosunlu bölümlerinde gizlenerek, çoğunlukla çift yasar. Çeşitli türleri
olduğu gibi tatlı sularda yasayanları da vardır. Yasam şartlarına göre
böcekler, Kurtlar ve balık yumurtalarıyla beslenir. Eti lezzetsiz, sert ve
kılçıklıdır. Bu nedenle ekonomik değeri yoktur. Bahar ve yaz sürecinde
erkeklerin ustaca hazırladıkları tas oyukları, midye, istiridye kabukları
arasına dişiler, 2,000-15,000 yumurta dökerler. Erkekler de 20–25 günlük
kuluçka döneminde bazen dalgalar içinde atlıya atlıya yumurtalara bekçilik
yaparlar.
HOROZBİNA (Blennius
fluviatilis)
Marmara, Ege ve Akdeniz akarsuları
ve bunların deniz kansımı acı su bölgelerinde yasar. Boyları denizde
yasayanlara göre daha küçüktür. 8–12, en çok 15 santimetre, Akçenizdeki türleri
ise 20 santimetreye ulaşabilir. Su altındaki küçük hayvanlar veya böcek
larvalarıyla beslenir. Yaz aylarında üreyip yumurtalarını taslar ve midye
kabukları arasına ustaca gizler. Çıplak ve pulsuz derisi, yapışkan bir sıvı ile
kaplıdır. Ekonomik bir değeri yoktur.
İNCİ BALIĞI
(Albunus albunius)
Pullarından yapay inci yapılması
ismini verir. Ülkemizde çesitli türleri yasar. Boyları 15–20 santimetre olur.
Manyas ve Ulubat Göllerinde bolca bulunur. Planktonlar, kurtlar, böcek
larvaları ve su yüzeyindeki sinekleri yakalayarak beslenir. Nisan-mayıs arası
üreyip, yapışkan yumurtalarını nehirlerin giriş veya çıkısındaki kıyıların
kumluklarına bırakır. Eti lezzetli sayılır. Bölgesel Değerlenir. Orta
Anadolu’da Gökçe, Van çevresinde darah ismiyle anılır.
ISKARMOZ (Sphyraena
sphyraena)
Bütün sıcak ve ılık denizlerin
sığsularından 100 metre derinliğe kadar orta sularda yasayan bir balıktır. Et
yiyen cinsinden ve avlarına karsı yırtıcıdır. Marmara’da az, Ege ve Akdeniz’de
fazlaca bulunur. Akdeniz barakudası olarak da adlandınlır. Boyu 1 metreye
erisen ıskarmoz balığı, barakuda olarak okyanuslarda 3 metreye kadar
büyüyebilir. Sürü halinde dolaşıp özellikle köpek balıklarına hücum ederler.
Fazla yırtıcılığı ve etinin de gıda değeri olmadığı için ekonomik yönü yoktur.
İSKORPİT (Scorpaena
porcus)
Yasamı aynı aileden olan Lipsoz’un
aynıdır. Farkları, iskorpitin lipsoza göre daha küçük olması (ortalama 20–30
santimetre) ve renginin koyuluğudur. İskorpitin de
dikenleri lipsoz gibi çok zehirlidir. Bu nedenle yakalandığında Dikkat
edilmelidir. Eti lezzetli ve çok yararlıdır.
İSPARİ İSPAROZ
(Diplodus annıüaris)
Bütün denizlerimizin sıcak ve ılık
sahil bölgelerinde yasayan bir karagöz türüdür. 16–20 santimetreye büyüyebilir.
Deniz kurtlan, karides, yosunlar ve balık yavrularıyla beslenir. Göçer
Balıklardandır. İlkbahardan yaz sonuna kadar üremelerini sürdürür. Eti beyaz,
yağlı ve lezzetlidir.
İSTAVRİT (Trachurus
trachurus)
Denizlerimizde sankanat istavrit
(Akdeniz) ve karagöz istavrit (Karadeniz-Marmara) olarak iki türü Yasar. Boylan
karagözde 15–25 santimetre, en çok 30 santimetre, sarıkanatta ise 30–50
santimetre Olur. Küçüklerine kraça denir. Gezici balıklardır. Hamsi, çaça,
çamuka gibi küçük balıkların yavrularıyla beslenir. Mayıs-ağustos arası sürüler
halinde ürer. Lezzetli eti, çeşitli Yemekleri ve bol avlanmasıyla ekonomik
değeri en yüksek balıklardandır.
İSTRONGİLOS
(Spicara smaris)
Bütün denizlerimizde ve denizlerin
nehirle karısan acı su bölgelerinde yasar. İzmaritle aynı ailedendir. Erkekleri
13-16, disileri 15-20 santimetre boy ve 50-100 gram ağırlıkda olur. Suların
ısısına göre açık denizle kıyılar arasında gidip, gelirler. Nisan-mayıs, bazen
de temmuza kadar üreyip 40-60,000 yumurta döker. Planktonlar, küçük hayvanlar
ve deniz bitkileriyle beslenir. Eti lezzetlidir, bol bulunduğu için ekonomik
değeri vardır.
İZMARİT (Maena
smans)
Denizlerimizin yerli
balıklarındandır. Küçüklerine kancur, büyüklerine kanal izmariti denir. Boyu
ortalama 15 santimetre, dişileri daha küçük olur. Hareketli ve kurnazdır. Yaz
Aylarında sahillere kadar sokulur. Üst, ön dikenleri tehlikelidir. Batar ve
yara yapar. 10–12 yıl yasayabilir. Erkekleri 3, dişileri 2 yaşında olgunlaşıp,
60–70,000 yumurta verir. Balık yumurtaları, yavruları ve Yosunlarla beslenir.
Eti beyaz ve lezzetlidir. Bol tüketilir.
KABABURUN
(Chondrostoma nasus)
Çesitli türleriyle ülkemizde
yaygındır. Göl ve nehirlerin giriş-çıkışlarının dibe yakınlarında çakıllı
bölgelerde yasar. Boylan 25–40, en çok 50 santimetre olur. Taslara yapışık
yosunlar, bitki kökleri ve dip hayvanlanyla beslenir. Mart-mayıs arası ürer ve
100,000′e yakın yumurtasını çakılların üstüne yapıştırır. Farklı türleri,
bölgelere göre çeşitli şekillerde değerlendirilir.
KADİFE BALIĞI
(Tınca tinca)
Kuzey bölgelerimizin bol bitkili
durgun veya yavaş akıntılı sularında yasar. Genelde 30–40 santimetre en çok
60–70 santimetre olur. Planktonlar, küçük balıklar ve yumuşakçalarla beslenir.
Gündüzlerini dipte geçirip geceleri avlanır. Mayıs-haziran arası üreme yapar.
Eti lezzetlidir. Sazan yetiştiriciliğinde yardımcı olarak düşünülen bir
balıktır. Sportif yönü zevklidir.
KÂĞIT BALIĞI
(Trachipetnıs trachypetrus)
Çok yassı vücuduyla kâğıt ismini
alır. Ilık denizlerin 15–20 metre derinliklerinde, göç etmeyip ısı şartlarına
göre yer değiştiren planktonlar, omurgasızlar ve küçük balıklarla beslenen,
boyları 3 Metre olabilen bir balıktır. Karadeniz’de rastlanmaz, diğer
denizlerde seyrek görülür. Sakin, yavaş ve ahenkli yüzen, sırasında çok
hareketli olabilen bir canlıdır. Bahara doğru sahillere sokularak İklim
şartlarına göre yaz boyunca ürer. İlginç bir balık olarak denizleri süsler.
KALKAN (Psetta
maxima)
Bir dip balığı olan kalkan,
Karadeniz’in en tanınmış balıklarındandır. Boğazlar, Marmara, Ege ve Akdeniz’de
seyrek rastlanır. Gezici balık değildir. Bütün hayatı dipte yatmakla geçer.
Batı Akdeniz, Atlas Okyanusu ve Simal Denizi’nde, kalkanın diğer türleri
yasamaktadır. 25–30 yıllık ömrü olan kalkan balığı, 1 metre boya erişebilir.
Sahillerde 5–10 metreden başlayarak 300–400 metre derinliklere inebilir. Etçil
ve fazlasıyla obur bir balıktır. Erkekleri 5–6, dişileri ise 6–7 yaslarında
olgunlaşıp üremeye geçebilir. Üremeleri 10°-15° C sularda nisandan hazirana
kadar sürer. Milyonlarca yumurta vermesi yanında etinin lezzeti ve verimliliği
ile ekonomik değeri çok yüksektir.
KANATLI KIRLANGIÇ
(Cephalacanthus volitans)
Boyları 50 santimetreye ulaşabilen
ve kırlangıcın bir türü olan bu balıklar, güzel ve bezeli renkleriyle Ege ve
Akdeniz’de yasar. Su yüzeyinden 1–1,5 metre yüksekte 1–10 saniyelik sürede
30–35 m.lik uçuşlarla denizleri süsler. Suların ısınmasıyla beraber sahillere
yaklaşarak, mayıs-temmuz arası ürer. 10–80 metre derinliklerde yumuşakçalar,
kabuklular ve böceklerle beslenir.
KARAGÖZ (Diplodus
vulgaris)
Bütün denizlerimizde, çoğunlukla
Marmara ve Ege’de ılıman suların kayalıklarında yasayan, bol bulunan ve sevilen
yerli balıklarımızdandır. Sürüler halinde yasar. Suların ısı şartlarına göre
bahar aylarından ağustosa kadar üreme yapar. Çeşitli türleri sularımızda yasar.
Kuyruğu lekeli ve çizgili olanı ısparoz/ispari olarak tanınır. Lezzetli eti ve
bol avlanılmasıyla ekonomik değeri yüksek bir balıktır.
KAYIS BALIĞI
(Ophidion barbatum)
Denizlerimizde seyrek rastlanan, 2–3
metreden 150 metreye kadar derinliklerde, üstü bitkilerle örtülü kumsal,
çakıllı diplerde fazla göç etmeden yasayan bir balıktır. Yumuşakçalar,
kabuklular ve küçük balıklarla beslenir. Boylan 30 santimetre olabilir. Bahar-yaz
sonu üreme yapıp 15–18,000 yumurta döker. Eti lezzetlidir. Fakat seyrek
bulunduğu için ekonomik değeri yoktur.
KEDİ BALIĞI
(Scyliorhinus canicula)
Köpekbalığı ailesindendir. Sıcak ve
ılıman denizlerin 3 metreden 1,000 metreye varan derinliklerinde fazla göç
etmeden yasar. Kabuklular, omurgasızlar ve balıklarla beslenir. Boyları
ortalama 80–150 santimetre olur. Kuşlar gibi çiftleşip, yumurtlayarak ürer.
Bahar aylarında yumurtalarını bir torba içinde kayalıklar arasına bırakır. Bir
mevsimde birkaç kez yumurtlayabilir. Kuluçka süresi 15 gündür. Eti lezzetli olup
yenilebilir. Ayrıca sportif avcılığı da yapılır.
KELER (Squatina
sguatina)
Köpekbalığı ailesindendir. Sıcak ve
ılıman denizlerin 5–100 metre derinlerinde sahil
Yakınlarında veya 70–400 metre
açıklarında, kumlu, çamurlu alanlarda fazla göç etmeden yasar. Boyu 2 metreye
ulaşabilir. Büyük ağzıyla dipteki ölü veya diri balıkları, omurgasızlarla sürü
halindeki balıkları yutarcasına yiyerek beslenir. Bahar sonu yaz aylarında
dişiler, gruplar oluşturarak sahillere yakınlarda döllenir. 18–20 ay sonra tek
baslarına 10–18 arası canlı yavru doğurur. Yüzgeçlerinin eti yenebilir,
karaciğerinden yağ ve vitamin elde edilir.
KIKLA LAPİN (Labrus
berggylta)
Ilık ve sıcak denizlerimizin yosun
ve bitkilerle kaplı taslıkların 2–30 metre derinlerinde yasar. Dişi ve
erkekleri arasında boy ve renk farkları görülür. Boyları 30–40, en çok 60
santimetre (dişilerde) olabilir. Yumuşakçalar ve kabuklularla beslenir. Dişleri
çok kuvvetlidir. Üremeye yakın erkekleri, deniz bitkileriyle dişiye yuva
hazırlar. Mayıs-ağustos arasında yumurta verir. Eti lezzetlidir. Ayrıca sportif
avcılığı değerlidir.
KIRLANGIÇ (Trigüa
lucema)
Ege, Akdeniz ve Marmara’nın fazla
göç etmeyen, yerli balığıdır. Kısmen Karadeniz’de rastlanır. Ihk denizlerin
sahil yakınlarında 5–300 metre derinliklerin diplerinde çiftler halinde yasar.
Küçüklerine derviş balığı da denir. Ortalama 25–50 santimetre olur. 80
santimetre ve 6–8 kilogram olanlarına rastlanır. 15–20 yıllık yasamı vardır. 3
yasında olgunlaşıp sahillerden uzakta üremelerini yapar. Küçük kabuklular,
yumuşakçalar, deniz bitkileri ve böceklerle beslenir. Etinin lezzet ve
Yararıyla, her mevsimde bulunmasıyla ekonomik değeri yüksektir. Diğer Akdeniz
ve Avrupa ülkelerinde de bol tüketilir.
KIRMA MERCAN
(Pagellus aceme)
Mercan ailesindendir. 0–400 metre
bazen de 700 metre derinliklere inebilmektedir. Yasam çevresi taslık, kayalık
ve dibe yakın yerlerdir. Boyları 35–40 santimetreye ulaşabilir. Eti beyaz,
gevrek ve lezzetlidir. Marmara, Çanakkale Boğazı ve Ege’de bolca bulunur.
Ekonomik değeri yüksektir. Denizlerdeki ısıya göre ilkbahardan başlayarak
ağustosa kadar üremeleri sürer. Etçil balık olan mercanlar çeşitli küçük balıklar,
kabuklular ve omurgasızlarla beslenir.
KIRMIZI HAVUZBALIĞI
Biyolojik yasamı diğer havuz balığı
türleri gibidir.15–20 cm boyu ve renginin güzelliği ile eski çağlardan beri
havuzların şimdilerde de akvaryumların klasik ve kıymetli balığıdır. Çin’de ve
Japonya’da üretilen çeşitli türleri ve formları vardır.
KIZILGÖZ (Rutilus mtilus)
Karadeniz, Trakya, Marmara ve Kuzey
Batı Anadolu’nun sahil bölgelerindeki nehirlerde yasar. 25–30, en çok 50
santimetreye büyür. Kızılkanatla büyük benzerliği vardır. Küçük canlılar ve
Bitkilerle beslenir. Bahar aylarında ürer ve 50–100,000 yumurta bırakır. Eti
değerli olmadığı için daha ziyade yem olarak kullanılır. Nehir ve kıyılardaki
yırtıcı balıklar ve kuşlar içinde iyi bir besindir.
KIZILKANAT (Scardinius
eıythrophthalmus)
Kuzey Anadolu’da soğuk olmayan ağır
akışlı nehirler, göl ve göletlerin yumuşak tabanlı zeminlerinde yumuşakçalar ve
bitkilerle beslenerek 10–11 yıl yasar. 20–40 santimetre boy ve 200–400 gram
ağırlıkta olur. 3–4 yaşında olgunlaşıp kg/ağırlığına göre 600,000 yumurta
döker. Eti lezzetli fakat çok ince kılçıklı olduğu için makbul değildir. Turna
gibi yırtıcı balıklar için değerli bir yemdir.
KOCAAĞlZ (Aspius aspius)
Trakya, Marmara ve Kuzey
bölgelerimizin hızlı akarsularında yasar. Ortalama 60–80, en çok 100 santimetre
boy ve 2–4 kilogramdan 10 kilogram ağırlığa erişebilirler. Etçil bir balıktır,
su içindeki Her türlü hayvanla beslenir. Erginleri yalnız dolaşır. Cinsel
olgunluğa 4–5 yaslarında ulaşıp nisan-temmuz arasında 80–100,000 yumurta verir.
Az lezzetli eti nedeniyle ekonomik değeri bölgeseldir. Buna karsın olta
avcılığı çok zevkli bir balıktır. Yasam karakteri bu balığın aynı olan “aps.
vorax” türü Fırat ve Dicle Nehirlerinde yaygındır. Sis balığı olarak tanınır.
Boyları 40 santimetre olur.
KOLYOZ (Scomber japonicus)
Bütün denizlerimizde bulunmakla
beraber daha çok Marmara balığı sayılır. Şeklen uskumruya çok benzer fakat ayrı
bir türdür. Büyük Okyanus’ta da sürüler halinde yasar. Küçük balıklar, yavrular
Ve planktonlarla beslenir. 2–3 yaşlarında olgunlaşan dişileri temmuz-ağustos
arası 300–400,000 yumurtasını denize bırakır. Eti uskumru kadar lezzetli
olmamakla beraber, taze-kuru-tuzlu olarak bol tüketilen bir balıktır.
KÖMÜRCÜ KAYASI (Gobius
niger)
Bütün denizlerimizin nehir
ağızlarına yakın, bazen de acı su bölgelerinde, 75 metreye kadar derinliklerin
kumlu, çamurlu diplerinde fazla göç etmeden yasar. Boyları en çok 18–19
santimetre Olabilir. Mart-mayıs arasında 1,000–6,000 arasında yumurta vererek
ürer. Bu yumurtalara erkekler bekçilik yapar. Küçük kabuklular, yumuşakçalar ve
balıklarla beslenir. Eti beyaz, lezzetli ve yararlıdır.
KÜÇÜK KAYABALIĞI (Gobius
(Ponücola) syrman)
Karadeniz kıyılarına akan nehirlerin
küçük kabuklular ve yosunlarla kaplı zeminlerinde acı su-tatlı su karısımı
sahillere yakın yerlerde yasar. Boyu 18-22, en çok 25 santimetre olur.
Yumusakçalar ve özellikle kabuklularla beslenir. Nisan-mayıs arası doğan
yavrulara, erkek bekçilik yapar. Diğer kayabalıkları gibi eti beyaz, lezzetli
ve yararlıdır. Ekononıik değeri bölgelere göre değisir.
KUM TRAKONYASI (Trachmus
araneus)
Ilık denizlerin sahil bölgelerinde
2-3 metreden 100-150 metreye varan derinliklerde yumuşak kumlar arasında ömür
geçirir. Beslendiği küçük balıklar, böcek, yumuşakça ve kurtlara karsın çok
Süratli bir avcıdır. En fazla 50 santimetreye büyüyebilir. Dikenleri trakonya
gibi zehirli ve insan için tehlikelidir. Eti lezzetli olmakla beraber
tehlikesinden ötürü az avlanıldığı için ekonomik değeri yoktur. Kışın derin
sularda geçirip, mart basından itibaren sığlara sokulup, yaz sonuna kadar üreme
yapar.
KUPES (Boops boops)
Altın kuşak da denir. Ilıman ve
sıcak denizlerde yasar. Akdeniz, Ege ve Marmara’da bulunur. Marmara’dakilerin
bir bölümü Karadeniz’e çıkar ve döner. Yosunlar, balık yavruları ve
kabuklularla Beslenir. Boyları 15–25, en çok 35 santimetre olur. Üremelerini
bahar sonunda yapar. Karagöz ve çitari ile aynı türdendir. Eti lezzetlidir.
Ancak bölgesel değerlenir.
KURBAĞA BALIĞI (Uranoscopus
scaber)
Akdeniz, Ege ve Marmara’da taslık ve
yosunlu bölgelerde yasar. Dipte yatarak basının üstündeki gözleri ile küçük
canlıları veya balıkları görüp, avlar. Nisan-mayıs aylarında kışladıkları derin
Sulardan sahillere, bazen de acı su bölgelerine sokulup temmuz-eylül arasında
üreme yapar. Kg./ağırlığına göre 10,000–20,000 yumurta döker. Yavrular, önce
planktonlarla daha sonra ise omurgasızlarla beslenir. Eti lezzetlidir. Özel
avcılığı yapılmadığı için ekonomik değeri azdır.
LAHOZ/GİRDİA (Epinephelus
aeneus)
Ege ve özellikle Akdeniz’de yaygın
bulunan, boyları 1 metre olabilen bir hani türüdür. Fazla derinlere gitmeden
kayalık, taslık veya çakıllı alanlarda yasar. Oldukça yırtıcı, etçil bir
balıktır. İrili ufaklı her türlü kabuklular, omurgasızlar ve küçük balıklarla
beslenir. Mayıs-haziran arasında üreme yapar. Akdeniz’in eti çok lezzetli,
şöhretli balıklarındandır. Ancak ekonomik değeri Bölgeseldir.
LEKELİ MERCAN (Pagellus
bogaraveo)
Mandagöz mercan da denir. Ege ve
Akdeniz’de yaygındır. 100–300 metreye varan derinliklerde sahile yakınlarda
kabuklular, omurgasızlar ve sualtı bitkileriyle beslenerek yasar. Boyu 30–50
Santimetre olabilir. Hermafrodit bir balıktır. Hem erkeklik, hem de dişilik
karakteri gösterir. Suların ısısına bağlı olarak bahar aylarında üreme yapar.
Eti beyaz, gevrek ve lezzetlidir. Ekonomik Değeri yüksektir.
LERKİT BALIĞI (Rutilus
frisu)
Karadeniz’in doğu ve batısıyla
Trakya’daki nehirler ve bu nehirlerin denizle kansımı acı su bölgelerinde
yasar. Genelde 40–50, en çok 70 santimetre boy ve 5 kilogram ağırlıkta
olabilir. Küçük balıklar, kurtlar ve
böcek yumurtalarıyla beslenir. Nisan-mayıs aylarında nehirlerin içlerine ve
göllere girerek üreme yapar. Etinin gıda yönüyle, ekonomik değeri olduğu gibi,
amatör olta avcıları için de kıymetlidir.
LEVREK (Dicentrarhus labrax)
Denizlerimizde ve denizlerin nehirlerle
karışımı acı su bölgelerinde yasar. Hani ailesindendir. Fazla gezici olmayan
levrek, yerli balıklardan sayılır. Gençken gruplar halinde, sonraları tek
basına yasar. Yasam ortamı, karanlık ve kuytu yerlerdir. Bu nedenle gemi
batıkları veya kaya oyuklarında yuvalanır. Yaklaşık 20 yıllık yasamı olabilen
levrek, ortalama 50–60 santimetreden 1 metre boy ve 10–12 kilogram ağırlığa
erişebilir. 40 santimetreden küçüklerine ispendek denir. Küçük yavru balıklarla
beslenir. Ocak-mart arasında 500,000–2.000.000 yumurta dökerek, yüksek bir
üreme
Gösterir. Eti en lezzetli balıkların
basında gelir. Bu nedenle de ekonomik değeri çok yüksektir.
LİPSOZ (Scorpaena scrofa)
50–60 santimetreye ve 4–5 kilograma
kadar büyüyebilen lipsoz balıkları, sıcak ve ılık denizlerimizin sahil
kıyılarından 1000 metreye kadar inen derinliklerde, bitkilerle örtülü, taslık,
çakıllı ve kumlu düzeylerde yasar. Bilhassa Marmara ve Ege’de çok rastlanır.
Eti çok lezzetli ve Yararlıdır. Et yiyen bir balık oları lipsoz, ilkbahar
aylarında ürer. Yaklaşık 3,000 yumurta döker. Dikenleri çok zehirlidir.
MALTA PALAMUDU (Naucrates
ductor)
Eskiden gemilerin altlarında,
genelde köpekbalıklarına eslik ederek yüzen, bu nedenle pilot balığı da denen
çevik hareketli bir balıktır. Ortalama 40 santimetre boyda olur. Sıcak ve
ılıman Denizleri sever; yosunlar, deniz kurtları, kabuklular ve özellikle
köpekbalıklarından arta kalanlarla belinlenir. Sonbaharla kıs ayları arasında
üreme yapar. Etinin gıda değeri yoktur.
LÜFER (Pomatomus saltator)
Gezici balıklardan oları lüfer,
Karadeniz’le Ege Denizi arasında dolaşır. Büyümesinin aşamaları İçinde değişik
isimler alır. Buna göre: boyları, 10 santimetreye kadar olarılar defneyaprağı,
15–18 Santimetreye kadar olanlar çinakop, 18–25 santimetreye kadar olanlar
sarıkanat, 28–35 santimetreye kadar olanlar lüfer, 35 santimetreden fazla olanları
da kofana diye adlandırılır. Seyrek olarak kofanaların 60 santimetreyi astığı,
hatta 1 metreye ulaştığı görülmüştür. Lüfer, sonbahar-kıs aylarında en lezzetli
ve olgun devrini yasar. Yaz ortalarından sonbahara kadar da kışlamaya Geçerler.
Ilık suların 10–200 metre derinliklerinde yasar. Üremeleri, bahar sonu ile yaz
basıdır. Kademeli olarak 60–80,000 yumurta verir. Bol verimliliği ve etinin
lezzetiyle ekonomik değeri çok yüksektir.
MAVİ-KEFAL (Chelon labrosus)
Kefal, denizlerimizin sıcak ve ılık bölgelerinde,
kıyılara yakın, denizle ilişkili nehir ağızlarında ayrıca iç sularda ve sürüler
halinde yasayan bir balık türüdür. Denizlerimizde has kefal, altın baskefal,
top baskefal, mavi kefal, dudaklı kefal gibi çeşitli türleri vardır. Ayrıca
Büyüklüklerine göre de isimlendirilir. Türlerine göre 25 santimetreden 90
santimetre boya erişirler. Yaklaşık 15 yıllık ömrü oları kefaller, 6–7
yaslarından itibaren yaz aylarında üreyerek 150 Binden 7 milyona kadar yumurta
verirler. Eti ve yumurtası yönünden değerli bir balıktır. Deniz dibi bitkileri
ve yumuşakçalarla beslenir.
MAZAK (Trigloporus
lastoviza)
Benzerliğinden ötürü kırlangıcın
küçüğü sanılır. Aynı soydan fakat ayrı balıklardır. Ortalama 20–25, Akdeniz’de
yasayanları 40 santimetreye ulaşabilir. Bütün kırlangıç türleri gibi ılıman
denizlerin Kumlu zeminlerinde yasar. Biyolojik yapısı, kırlangıçla estir. Taze
olarak tüketilen eti, kırlangıç gibi yararlı ve lezzetlidir.
MELANURYA (Oblade melarıura)
Mercan ailesindendir. Marmara, Ege
ve Akdeniz’in 2–3 metre sığ sularında, su yüzeyine yakınlarda, fazla göç
etmeden yasar. Diğer mercan türlerinden farklı olarak sualtı bitkileriyle
beslenir. En fazla 30 santimetreye büyür. Üremesi bahar sonuna kadar sürer;
yumurtalarını denize bırakır. Mikroplarıktonlarla beslenen yavrular, yaz
sonunda olgunlaşır. Eti bütün mercan ailesi gibi Beyaz ve lezzetlidir. Ancak az
avlanıldığı ve taze tüketildiği için ekonomik değeri fazla değildir.
MERCAN (Pagellus erythnnus)
Sıcak ve ılıman denizlerin en ünlü
balıklarındandır. Denizlerimizde karagözle beraber büyük bir aile oluşturur.
Marmara, Ege ve Akdeniz’de yaygındır. Boyları yaklaşık 20–30, en çok 70
santimetre olabilir. Etçildir. Kabuklular, yumuşakçalar ve küçük balıklarla
beslenir. Denizlerin taslık, kayalık bölgelerinde sahillere yakın yasar. Diğer
mercanlar gibi hermafrodit fiziği ile hem erkeklik, hem de dişilik karakteri
göstererek bahar ayları ile ağustos arası ürer. Lezzetli eti ve her Mevsimde
bulunmasıyla ekonomik değeri yüksektir.
MEZGİT
(Merlarıgius euxmus)
Marmara ve Karadeniz’de bol, diğer
denizlerimizde az rastlanır. Boyları 20–40 santimetre olabilir. Gelincik ve
bakalyaro ile aynı türdendir. 30–40 metrenin altındaki derin sularda yasar.
Gündüzleri yüzeylere çıkarak, hamsi, sardalye gibi sürü halindeki küçük
balıkları avlayarak beslenir. Bölgesel şartlara göre şubat-mayıs arasında üreme
yapar. Lezzetli eti ve her mevsimde bolca avlanılmasıyla
Ekonomik değeri yüksektir.
MIĞRI (Conger conger)
2–3 metre boydan 50–60 kilogram
erişebilen, 30 yıla kadar ömrü olan, yazın sığ suların, kısın 150 metre
derinliklerin taslık, kumlu ve çamurlu zeminlerinde yasayan bir balıktır.
Nehirlere giremez. Sert, hareketli ve yırtıcıdır. Su içinde bulduğu her canlıyı
yiyebilir. Gündüzlerini yatarak geçirip, karanlıkta avlanır. İlk ve sonbahar
arası 100–150 metre derinlerde, açık denize, 3–5 milyon Yumurta döker. Eti
lezzetli ve besin değeri çok yüksektir.
MİNAKOP (Umbma cirrosa)
Kötek balığı da denir. Bütün
denizlerimizin taslık, kayalık bölgelerinin 100–150 metreye varan
derinliklerinde, dibe yakınlarında yalnız yasar. Zaman, zaman acı sulara ve
nehir ağızlarına da Girer. Eskina ve sarıağızla aynı türdendir. Yumuşakça,
kabuklu ve kurtlarla beslenir. Yasadığı bölgenin şartlarına göre üremesini
nisandan ağustosa kadar sürdürür. Sert ve beyaz etinin lezzeti Levreğe
yaklaşır.
MİNİ İNCİ BALIĞI (Phoxinus
phoxinus)
Trakya Bölgesi’ndeki akarsularda
yayılış gösterir. 7–10, en çok 14 santimetre (dişileri) boyunda olur. Suyu
berrak, oksijeni zengin akarsu ve göllerin dibi çakıllı bölgelerinde, su
yüzeyindeki böcekler, sinekler dip hayvancıkları ve balık yumurtaları yiyerek
yasar. Küçük, hareketli ve kurnaz bir balıktır. Mayıs-haziran arası yaklaşık
1,000 yumurtasını taslara yapıştırır. Üreme devresinde Basının üstünde inci
benzeri pullar oluşur. Alabalık yumurtalarını aşırı tüketmesi ile zararlı bir
canlı sayılır.
MÜREN (Murenea helena)
Merina balığı da denir. Boyları 2
metre hatta daha da fazla olabilir. Etçil ve yırtıcı bir balıktır. Ürkütüldüğü
veya tahrik edildiğinde fazla saldırgan olup, çevresindeki insanlar için
tehlikeli olur. Avlanmasının tehlikesi ve denizlerde az bulunuşu nedeniyle
fazla ekonomik sayılmaz. Ancak, eski Roma çağlarından beri etinin çok lezzetli
olusu bilinmektedir. Bütün denizlerimizin az derinliklerinde ve kuytu yerlerde
yasar. Üremeleri, ilkbahardan başlayarak sonbahara kadar sürer.
NOKTALI İNCİBALIĞI (Albumus
bıpunctatus)
Karadeniz, Trakya ve Marmara’daki
akarsularda yaygındır. Boyları 9–13, en çok 16 santimetre olur. Temiz ve hızlı
akan suların dibe yakınlarında, zaman, zaman akıntılara karsı yüzerek yasar.
Küçük planktonlar ve dip hayvanlarını yiyip, su yüzeyindeki sinekleri avlayarak
beslenir. Mayıs-haziran arası üreyerek yumurtalarını kumlu, çakıllı sahillere
bırakır. Avcılıkta yem olarak kullanılmasının yanı sıra, doğadaki değeri daha
önemlidir.
ÖRDEK BALIĞI (Labrus nüxtus)
Boyu 40 santimetre ağırlığı 1
kilogram olabilen ve 15–17 yıl yasayabilen, dişileriyle erkekleri arasında renk
farkı olan çok güzel renkli bir lapin cinsidir. Genelde 10–100, seyrek olarak
180 Metre derinlerde yasar. Denizdeki küçük hayvanlar ve balıklarla beslenir.
Üreme mevsimi nisan-ağustos arasıdır. Bu esnada çiftler halinde kaya oyuklarını
yuva olarak kullanırlar. Daha sonra Yumurtaları korumak için erkekleri nöbet
tutar. Doğa değeriyle korunması gerekli bir balıktır.
ORFOZ (Epinephelus guaza)
Hani türünden ve levrekle akrabadır.
Ortalama 60–70 santimetreden 1–1,5 metre boy ve 30–40 kilogram ağırlığa
erişebilir. Ege ve Akdeniz balığıdır. Taslık, kumluk ve yosunlu sahil
bölgelerinin 8 metreden 150 metre derinliklerine kadar yalnız yasar. Etoburdur.
İrili, ufaklı kabuklular ve Yumuşakçalarla beslenir. Eti çok lezzetli olmakla
beraber yaslıları kuru ve lifli olur. Denizlerimizde az bulunmasına rağmen
sualtı zıpkın avcıları tarafından türün yasamı açısından tehlikeli bir şekilde
tüketilmektedir.
ORKİNOS (Thunnus thynnus)
Denizlerimizde yasayan iri ve çok
değerli bir balıktır. Uzunlukları 3–4 metre ve ağırlıkları da 100–150
kilogramdan 800 kilograma kadar olabilir. Çeşitli türleri vardır. Orkinos, sürü
halinde yasayan gezici balıklardandır. Yazın Karadeniz’e çıktıktan sonra
sonbaharda Marmara’ya ve oradan da Ege’ye geçerek hemen bütün Akdeniz’i
dolaşırlar. Bu gezilerinde saatte 40–60 kilometre hızla yol alabilirler. Genel
olarak üst sularda yasarlar. Mart-ağustos arasında ürerler ve yaklaşık 1
milyona yakın yumurta verirler. Yasam süreleri, ortalama 15 yıldır. İhracat ve
gıda endüstrisi yönünden
Ekonomik değeri çok yüksektir.
OT SAZANI (Ctenopharyngodon
idella)
Ot balığı olarak da tanımlanır.
2,000 yıldan beri Çin’de sazan üretimi ile beraber yetiştirilir. Anayurdu
Çin’den dünyaya yayılan, bu arada ülkemize de getirilen bir kültür balığıdır.
Ortalama 40–80 santimetre boy ve 2–5 kilogram ağırlıkta olur. En çok 12–30
kilogramağırlığa ulaşabilir. Otobur bir balıktır. Günde ağırlığının %120′si
kadar ot yer. Bu nedenle havuzlarda ot mücadelesi için mükemmel bir canlıdır.
5–6 yaslarında olgunluğa erişir ve kg/ağırlığına göre 120,000 yumurta verir.
6–10 santimetre boya eristikten sonra sadece bitkilerle beslenir. Ülkemizde
henüz tüketim
Değeri yoktur.
PALAMUT/TORİK (Sarda sarda)
Karadeniz ve Marmara’nın en ünlü
balığıdır. Bahar aylarında beslenmek için Karadeniz’e çıkıp, sonbahardan
itibaren kışlamak için Marmara’ya, Çanakkale’ye kadar iner. Süratli ve iyi
yüzücüdür. Sürü halindeki uskumru, kolyoz, istavrit, hamsi, sardalye gibi
balıklara saldırarak yer. 18–20° C. sularda 400,000′den birkaç milyona kadar
yumurta dökerek açık denizde ürer. Yetiştikten sonra büyümesine göre
küçüklerine Vanoz-Gaco, 10–25 santimetre Çingene palamudu, 30–35 santimetre
palamut, 40–45 santimetre kestane palamudu, 50–55 santimetre zindandelen, 55–60
santimetre torik, 60–65 santimetre sivri, 65–70 santimetre altıparmak, 70
santimetre ve üstü peçuta olarak adlandırılır. Taze tüketimi, ihraç ve endüstri
yönleriyle çok değerli olan bu balığın üretimindeki azalma, Ekonomik değerini
tehlikeli boyutlara indirmektedir.
PAPAĞAN BALIĞI (Sparisoma
cretense)
Ege’de seyrek, Doğu Akdeniz’de
yaygın bulunan, fazla göçler yapmadan sıcak denizlerin sığ, taslık ve bol
bitkili, bazen de acı su bölgelerinde yasayan, çok çeşitli ve güzel renkleri
olan bir balıktır. Iskaroz balığı da denir. Deniz yosunlarıyla beslenir. Yaz
aylarında üreme yapar ve 812,000 yumurta verir. Sert ve yavan eti yenmez. Doğa
değeri yönü ile korunmalıdır.
LAPAZ BALIĞI (Chromis
chromis)
Sıcak ve ılıman denizlerin 50
metreye inen, dibi kayalık, mağaralı bölümlerinde yasar. Bütün denizlerimizde
bulunur. Boyları 12–18 santimetre olabilir. Bahar sonundan ağustosa kadar üreme
yapar ve yumurtalarını çok iyi gizler. Planktonlar ve balık larvalarıyla
beslenir. Sert ve lezzetsiz eti yenmez. Az bulunduğu için korunmalıdır.
PİSİ (Pleuronectes platessa)
Ortalama 30–40 santimetre boy ve
250–350 gram ağırlıkta olabilen, ekonomik Değeri yüksek balıklardan biridir.
Denizlerin kumlu, çakıllı diplerinde, kabuklular ve yumuşakçalarla beslenip,
15–18 yıla kadar yasar. Sıcak ayları diplerde geçirip, kısın sahillere
yaklaşır. Acı sulara, nehir ağızlarına kadar sokulur. Bir diğer türü de tatlı
sularda yasar. Üremelerini ocak-mart arasında 5–6° C. sularda yapar. 800,000–1
milyon yumurta verir.
PULLU SAZAN (Cyprinus
carpio)
13.-14. yüzyıldan beri kültür
üretimi yapılan, kolay yetişen, eti lezzetli, ekonomik değeri çok yüksek bir
balıktır. 3–4 yaslarında olgunlaşıp 200–300,000 yumurta verir. Ortalama 30–40
Santimetre boy ve 500–1,000 gram ağırlıkta olur. Doğal yetişenlerinin 100
santimetre ve 25 kilogram olanlarına rastlanır. Sportif avcılığı değerlidir. Su
böcekleri, kurtlar ve diğer hayvanlarla Beslenir.
RİNA (Dasyatis pastmaca)
Köpekbalığı ailesinden olup, şeklen
vatoza benzer. Sahillerin 60 metreden 200 metreye varan derinlerin kumlu,
çamurlu diplerinde hareketsiz yatarak avlanır. Boyları 150 santimetreye
Ulaşabilir. Çeşitli balıklar ve omurgasızlar baslıca gıdasıdır. Kışları
derinlerde geçirip yaz aylarında kıyılara, tatlı sulara ve lagünlere yaklaşır.
Çiftleşerek ürer. Gebelik süresi 15–18 aydır. 78 yavru yapar. Eti lezzetsizdir.
Tüketim değeri yoktur. Kamçı benzeri kuyruğu yaralayıcı, dikenleri ise
tehlikeli şekilde zehirlidir.
SARDALYA
(Sardine pilchardus)
Sürü halinde, yazın orta, kısın
derin sularda yasayan gezici balıklardır. Eskiden deniz üstünü ateşin
Aydınlatmasıyla avcılığından ötürü
ateş balığı diye de tanınır. Boyları, ortalama 15 santimetre en çok 20–22
santimetre olur. Deniz içinde henüz yumurtadan çıkmış balık yavruları ve
planktonları yiyerek beslenir. Karadeniz, Marmara, Çanakkale Boğazı Bölgesi ve
Kuzey Ege’de bol bulunur. Etinin lezzeti ve çeşitli kullanım alanıyla ekonomik
değeri çok yüksektir. Üremeleri nisandan eylüle kadar geniş bir devrede ve çok
kerelerde olur. Yaklaşık 20,000 yumurta verir.
SARIAĞIZ
(Argyrosomus regius)
Sıcak ve ılık denizlerde 100–150
metre derinliklerin taslık, mercan, kayalık Bölgelerinde yasar. Etçil bir
balıktır. Kendinden küçük ne bulursa yer. Ortalama boyu, 50–60 en çok 2 metre
ve 75 kilogram olanlarına da rastlanır. Etinin lezzet ve verimliliği ile bolca
avlanılmasından dolayı ekonomik değeri yüksektir. Fazla gezici bir balık
değildir. Denizin ısı şartlarına göre bahar Ortalarından ağustosa kadar
üremelerini sürdürürler.
SARIGÖZ
(Spondyliosoma cantharus)
Sparidae ailesinden bir balıktır.
Boyları 50 santimetre olabilir. Anatomisi karagöze benzer. Ilık sahil bölgelerinde
ve bunların uzantısı ılıman denizlerde yasar. Karadeniz’de az bulunur. Yasam
Çevresi kayalık ve kuytu yerlerdir. Baslıca besinleri küçük kabuklular, deniz
solucanları ve özellikle karidestir. Etleri de karagöz ve mercan gibi beyaz,
gevrek ve lezzetlidir. Üremeleri, erken ilkbahar aylarından başlayarak yaz
sonuna kadar devam eder.
SARIKUYRUK
(Seriola dumerili)
Akdeniz’de yasayan, genelde 30–50
santimetre, en çok 100 santimetre olabilen istavrit türünden bir balıktır.
Diğer ülkelerde 150–200 santimetre olanlarına rastlanır. Yumuşakçalar,
kabuklular ve küçük balıkları avlayarak beslendiği kayalık sahillerde küçük
sürüler halinde yasar. Üreme devresi, bahardan yaz sonuna kadardır. Eti
lezzetlidir. Japonya’da bol miktarda üretimi yapılır.
SİNAĞRİT
(Dentex dentex)
Karagöz ailesinden olan sinarit, Ege
ve Akdeniz’in sert, hareketli ve kuvvetli bir balığıdır. 1–1,5 metre boy ve
10–15 kilogram ağırlığa kadar büyüyebilir. Kabuklular, yumuşakçalar ve
özellikle Mürekkep balığı ile beslenir. Kuvvetli çenesiyle bir ıstakozu rahatça
kırıp, yiyebilir. Yazın kıyıların taslık, kayalık bölümlerinde, kısın da 300
metreye varan derinlerde küçük sürüler halinde Yasar. İlkbahar aylarında üreme
yapar. Etinin lezzeti ve ender avlanmasıyla çok kıymetli bir balıktır. Olta
avcılığı da amatörler için değerlidir.
SİVRİBURUN
KARAGÖZ (Diplodus puntazzo)
Karagöz balıkları, Marmara, Ege ve
Akdeniz kıyılarımızın en tanınmış balıklarındandır. Karadeniz Bölgesi’nde de
rastlanır. 0–400 metre derinliklerde yasar. Sivri burun karagöz, 35
santimetreye kadar büyüyebilen, sürü halinde yasayan, mevsimsel olarak
beslenme, üreme, kışlama gibi nedenlerle oldukça uzun mesafelerde göç eden
balıklardır. Kıyıların taslık, çakılları Arasında bitkileri ve küçük
kabuklularla beslenir. Bu balıkların mensup olduğu ispridea familyasına ait pek
çok balık türü sularımızda yasar.
SİYAH
SAZAN (Mylophaıyngodan piceus)
Çamur sazanı da denir. En çok 80
santimetre boya ulaşır. Sakin akan nehirlerin çamur veya kumlu Zeminlerinde,
derinlerde, kabuklular ve yumuşakçalarla beslenerek yasar. Eti lezzetlidir.
Çin’de üretimi yapılmasına karsın ülkemizde değerlendirilmesi henüz
araştırılmaktadır.
SOMON
(Salmo salar)
Anayurdu Kuzey Amerika’dan dünyaya
yayılmış, üretilmek üzere de ülkemize getirilmiştir. Boyu, ortalama 60–100
santimetre, ağırlığı da 3-15 kilogram olabilir. 150 santimetreye ulaşanları
olur. Hızlı akarsuların, oksijeni bol temiz sularında yasar. Doğal yetişenleri
2–3 metre yükseğe atlayıp yüzerek 2-3,000 km.lik nehir kaynaklarına ulaşıp
burada ekim-kasım arası üreme yapar. Doğan yavrular, tekrar acı sulara iniş
yapar. Yetişkinleri denize de uyum gösterir. Etoburdur. Böcekler, sinekler,
kabuklular ve irili-ufaklı balıklarla beslenir. Tatlı su balıklarından eti en
lezzetli olanıdır.
Ayrıca yumurtasından kırmızı havyar
elde edilir. Ekonomik değeri çok yüksektir.
SUDAK
(Stizostedion fucioperca)
Marmara, Trakya, Karadeniz ve Göller
Bölgesi’nde 10–15 yıl yasayan, 40–70 santimetreden 130 santimetre boy ve 1–5
kg’dan 12 kilogram ağırlıkta olabilen; hareketli, avcılığı zevkli bir balıktır.
Kendinden küçük balıklarla beslenir. Nisan-mayıs arasında 200,000–1.000.000
yumurta vererek ürer. Gündüzlerini dipte geçirip, avlanmak için sabah erken
veya aksam üzerleri su yüzeyine çıkar. Etinin deniz levreğine yakın lezzeti ve
bol verimliliği ile ekonomik değeri çok yüksek bir tatlı su balığıdır.
TAHTA
BALIĞI (Blicca bjoerkna)
Marmara ve Trakya Bölgesi’nde ağır
akışlı nehirlerin sıcak, sığ ve bitkisi bol bölümlerinde yasar. Göllerde de
yasam gösterir. Planktonlar, küçük canlılar ve bitkilerle beslenir.
Mayıs-temmuz arası Üreme yapar. Çok yavaş büyür. 3–5 yaslarında 10–12, en çok
25–35 santimetre olabilir. Eti çok kılçıklı ve lezzetsizdir. Genelde ekon
balıkların yetiştiriciliğinde yem olarak kullanılır.
TASALTI
BALIĞI (Cottus gobio)
Kuvvetli akan dere ve ırmakların
berrak sularında, taslar arasında yasar. Boyları ortalama 12–13 santimetre en
çok 20 yavruları, bitkiler ve özellikle alabalık yumurtalarıyla beslenir. Tatlı
su levreği Ve turna balığı için de kendisi yem olur. Üreme devresi şubat mayıs
arasıdır. Eti gevrek ve lezzetlidir.
TASISIRAN
BALlĞl (Cobitis taenia)
Yavaş akıntılı nehirler veya
göllerin, suyu berrak, kumlu zeminlerinde yasar. Çeşitli Türleri vardır. 5–12
santimetre boyda olabilen tasısıran, gününü kumlu diplerde geçirip geceleri
avlanır. Küçük Organizmalar ve hayvanlarla beslenir; bu arada avları ile
beraber kumları da ağzına alarak çiğner. Nisan-haziran arası ürer; yapışkan
yumurtalarını taslara, köklere, bitki saplarına bırakır. Tasısıran Balıkları,
doğa dengesi yönü ile değerlidir.
TATLISU
KAYABALIĞI (Proterorhmus mannoratus)
Karadeniz’e akan akarsuların
diplerinde fazlaca rastlanan, yasamı diğer kaya balıklarıyla benzerlik
gösteren, boyları en çok 11–12 santimetre olabilen bir balıktır. 2–3 yaslarında
olgunlaşan dişileri, topluca yumurta verir. Erkekler de nöbet tutarak
yumurtaları bekler. Yumuşakçalar ve küçük karideslerle beslenir. Tatlı sulara
girişinde böcek larvaları da yer. Doğa dengesi balığıdır. Sportif veya ekonomik
yönü olmayan bir türdür.
TATLISU
KEFALI (Leuciscus cephalus)
Ülkemizin çeşitli bölgelerinde yaygın
olan, hızlı akan dere veya nehirlerde, 7–10 yaslarında 30–40 santimetre boy ve
600–1,000 gram ağırlığa erisen bir kefal türüdür. Yavru safhasında küçük
kurtlar, Karides ve böcek yavrularıyla beslenirken, büyüyünce ot da yer.
Yaslandıkça yırtıcı olup kurbağa ve sıçrayarak su dışındaki kelebekleri de
yiyebilir. Nisan-haziran arası 45–50,000 yumurta dökerek ürer. Etinin lezzetsiz
ve değersiz olusuna karsın avcılığı çok makbuldür.
TATLISU
KOLYOZ BALIĞI (Chalcalbumııs chalcoides)
Marmara, Kuzey Ege ve Karadeniz’in
doğusundaki akarsu ve göllerin yüzeyinde yasar. Zaman zaman da nehirlerin
denizle karışımı acı su bölgelerine iner. Böylece acı su-tatlı sular arasında
göçler yapar. 15–30 santimetre boyunda olabilir. Planktonlar, sinek larvaları
(sivrisinek) ve küçük canlılarla beslenir. Mayıs-haziran arasında 15–25,000
yumurtasını taslık, çakıllık dere kenarlarına bırakır. Yıllar öncesi
“chalealbumus chalcoides Dstanbulensis” türü Haliç’te Kâğıthane Deresi’nde
Yasardı. Etinin lezzeti, bölgesel olan bir balıktır.
TATLISU
LEVREĞÎ (Perca lluviatHîs)
Kuzey bölgelerimizdeki, akarsu ve
göllerle, bunların denizle ilişkili acı su bölgelerinde yasar. Boyu 20–35
santimetre en çok 50 santimetre olabilir. Fazla göç etmez. Yumuşakçalar, küçük
balıklar ve balık yumurtalarıyla beslenir. 7–8° C. sularda mart-haziran arası üreme
yapar. Beyaz ve lezzetli etiyle taze olarak tüketildiği gibi olta avcıları
içinde kıymetli bir balıktır.
TATLISU
SARDALYASI (Clupeonella abrau muhusi)
İlk kez Rusya’nın Abrau Gölü’nde
bulunmuş; 1943′de de ülkemizde Ulubat (Apolyont) Gölü’nde rastlanmıştır. İznik
Gölü’nde de yasamaktadır. Boyları 7–8, en çok 12 santimetre olan, sürü halinde
Dolasan bir ringa/tirsi türüdür. Planktonlar, küçük su hayvanları ve
omurgasızlarla beslenir. 2–3 yaslarında olgunlaşıp 10–14° C. sularda
haziran-ekim aylarında yumurtalarını açık suya bırakarak ürer. Eti, bölgesel
olarak tüketilir. Daha ziyade alabalık yetiştiriciliğinde yem balığı olarak
değerlendirilir.
TEKIR
(Mullus surmuletus)
Karadeniz dışında diğer
denizlerimizde yazın rastlanır. Boyları 15–35, en çok 25 santimetre Olabilir.
Kumluk, çamur veya taslık kıyı kesimlerinin 3 metreden 100 metreye kadar
derinlerinde gidip gelerek yasar. Diplerdeki kabuklular, böcekler ve diğer
canlılarla beslenir. Yaz aylarında üreyip yapışkan yumurtalarını 10–60 metre
derinlere bırakır. Etinin lezzeti, eski Roma Çağlarından beri namlıdır. Bol
avlanılan, ekonomik değeri yüksek bir balıktır.
TİRSİ
(Alosa fallax)
Boyları 30–33 santimetreye
ulaşabilen tirsi, bir Karadeniz balığıdır. İstanbul Boğazı ve Marmara’da az
bulunur. Kıyıya yakın yerlerde sürü ile yasarlar. Üreme mevsimleri ilkbahardır.
Yumurta Bırakmak için acı su bölgelerine ve nehirlere girerler. Sardalye
ailesinden bir balık oları tirsi; taze, tuzlama ve tütsülü olarak yenir.
Ekonomik değeri yüksektir.
TRAKONYA
(Trachinus draco)
Denizlerimizde yasayan en zehirli
balıklardandır. Ortalama 17–18, en çok 35–40 santimetre boya erişir. Hareketsiz
bir balıktır. Fakat deniz dibinde avlarına karsı çok süratlidir. Zehirleri bir
insanı Sakat bırakabilir. Bu nedenle dikkat edilmelidir. Denizden çıktıktan,
hatta öldükten sonra dahi zehirliliği devam eder. Özel olarak avcılığı
yapılmaz. Aynı zamanda çarpan balığı olarak Adlandırılan trakonya, küçük balık
ve kabuklularla beslenir. Kıs aylarında derinlere çekilir. Eti lezzetli olmakla
beraber az avlandığından ekonomik değeri yoktur.
TRAKYA
LEVREĞÎ (Gymnocephalus cemua)
Trakya’nın Karadeniz sahillerine
dökülen ağır akışlı nehirlerle, bunların deniz bağlantılı acı su bölgelerinin
kumlu zeminlerinde sürü ile yasar. Boyları 18–35 santimetre olur. Kurtlar,
balık Yumurtaları, küçük kabuklular ve sinek larvalarıyla beslenir. Oburluğu
diğer değerli balıkların besinleriyle yumurta ve larvaları için zarar
vericidir. Üremelerini nisan-mayıs arasında yapar. Eti Lezzetlidir. Bol
avlanılması doğa için yararlı olur.
TRANÇA
(Pagrus ehrenbergi)
Mercan ailesinden ve fangri ile aynı
türdendir. Ege’nin ünlü balığıdır. Sıcak ve ılık denizlerin 20–25 metre
derinlerinde yosun ve bitki örtülü kumluk veya taslıklarda tek basına yasar.
Boyu 30–50, En çok 75 santimetre olur. Kıs aylarında 150 metre derinlere iner.
Kuvvetli çenesi ve dişleriyle her türlü kabukluyu kırıp yiyebilir. Ayrıca dip
hayvanları ve balıklar da besinine ek olur. Hem erkek, hem de dişi karakteri
gösterir. Yaz aylarında üreme yapar. Eti beyaz ve lezzetlidir. Geçmişte aşırı
avlanılması, neslini çok azaltmıştır.
TURNA
BALIĞI (Esox lucius)
Karadeniz’e akan nehirlerin berrak
ve bol bitkili sularında ve çeşitli göllerimizde yasar. Tatlı su balıklarının
en hareketlisi ve en yırtıcısıdır. Tüm balıklara, hatta yaban ördeklerine
saldırır. Kendi Yavrularını da yediği olur. Yasam şartları elverirse 20–25 yıl
yasar. Erkekleri en çok 100, dişileri ise 150 santimetreye kadar büyür. 2–3
yasından itibaren ilkbahar aylarında yaklaşık 200,000 yumurta vererek üremeye
baslar. Genç ve küçüklerinin (1–3 kilogram ) eti lezzetlidir. Spor avcılığının
en namlı balıklarındandır.
UÇAN
BALIK (Exocoetus vofitans)
Güney Ege ve Akdeniz’de dibe inmeden
deniz yüzeyinde yasar. Planktonlar, omurgasızlar ve yavru balıklarla beslenir.
Gümüş ve kefale benzer. Boyu 20–30 santimetre olabilir. Bazen büyük balıklardan
kurtulmak, bazen de saatte 80 km.’yi bulan yüzme hızı gereği, su yüzeyinden
25–50 santimetre yükselip büyük kanatlarıyla 2–13 saniye ve 50–250 m.’lik
planör uçuşları yapar. Baharla Yaz arasında, deniz ortasında, yumurtalarını
yosun, ağaç dalı gibi herhangi bir şeye yapıştırarak ürer. Eti lezzetlidir.
Bölgesel değerlenir.
USKUMRU
(Scomber scombrus)
Genelde 25–35 santimetre olan, 40 santimetreye kadar büyüyebilen, sürüler halinde yasayan Marmara’nın yerli balığıdır. Geçmişte Karadeniz ve Ege arasında büyük göçler yapan, eti çok lezzetli olan ve bol avlanılan uskumru, şimdilerde ekolojik nedenlerle seyrek rastlanan, adeta tükenmiş bir balıktır. Normalde, 2–3 yaşında olgunlaşan dişileri, 350–400,000 yumurtasını denize bırakır. Üreme devresi şubat-nisan arasıdır. Planktonlar, hamsi, çaça gibi küçük Balıklar ve yavrular besinidir. 8–10 yıl yasar. Torik ve kofana bas düşmanıdır. Az yağlı ve Kurutulmasına çiroz denir. Yasam ortamı tekrar var olduğunda ekonomik değeri en yüksek Balıklardan biridir. Atlantik’te yasayan lezzetsiz bir türü daha vardır.
ÜZGÜN
(Callionymus lyra)
Renklerinin güzelliğinden ötürü mine
balığı adıyla da tanınır. Boyları 25 santimetre kadar olabilen bu balık;
karides, yengeç, denizkestanesi, denizyıldızı, omurgasızlar ve yosunlar gibi
çesitli besinlerle yasar. Sığ sulardan 300–350 metre derinliklere inebilir.
Denizlerimizde yaygın olarak bulunur. Etinin kıymetli olmayışı, dikenlerinin az
da olsa zehirli olusu ile herhangi bir Ekonomik yönü yoktur.
VATOZ
(Raja clavata)
Köpekbalığı ailesindendir. Bütün
dünya denizlerinde çok çeşitli türleri yasar. 1 m.yi asan boy ve 40–50 kilogram
ağırlıkta olanlarına rastlanır. Uzun geziler yapmadan 15–20 metreden 100–150
Metreye varan derinlerde kumlara
gömülü yatarak av bekler. Kabuklular ve küçük balıklarla beslenir. Bahar ve yaz
aylarında sahillere yaklaşarak üreme yapar. Dişileri, 10–30 yumurta verir. Eti
lezzetlidir. Fakat az tutulur. Karaciğerinden A vitamini ve yağ üretilir.
Ekonomik değeri vardır.
YAYIN
BALIĞI (Silunıs glarıis)
Akarsu ve göllerde yasayan
balıkların en büyüğüdür ve aynı zamanda en uzun yasayanıdır. Ortalama 1–2 m’den
3 metreye kadar boy ve 150 kilogram ağırlığa erişebilir. 35–40 yıldan 100 yıla
Kadar da yasayabilir. Yavaş akan nehirlerde, göllerde, dipte hareketsiz yatarak
yasar. Etobur bir balıktır. Sualtındaki bütün hayvanları yiyebilir.
Mayıs-haziran arasında gece sessizliğinde yumurta dökerler. Dişileri ağırlığına
oranla kilogram basında 7,000–25,000 yumurta döker. Tatlı su balıkları içinde
eti en lezzetli balıklardan biridir. Ekonomik değeri çok yüksektir.
YAZILI
HANİ (Serranus scriba)
Uzunluğu en çok 25 santimetre
olabilen yazılı hani, kendi türünün tipik bir örneğidir. Belli bölgelerde
yalnız yasar. Levrek balığı ailesindendir. Kendinden küçük balıklar, karides
gibi kabuklularla beslenir. Yaklaşık 30 metre derinlerde, belirli bölgelerde
yanlız yasar. Bas kısmındaki çeşitli renk ve süslemelerden “yazılı” ismini
alır. Üremeleri mayıs-haziran arasında olup cins ve türlerine göre 18–900 bin
yumurta döker.
YILAN
BALIĞI (Anguilla anguilla)
Erkekleri 30–50 santimetre, dişileri
45–100 santimetre olabilen; hem tatlı, hem de tuzlu sularda yayılış gösteren
bir balıktır. Doğumu ve 3 yıllık gelişmesinden sonra tatlı sulara girer. 8–20
yıl buralarda kaldıktan sonra tekrar üremek için Atlas Okyanusu’nda Sargossa
Denizi’ne yönelirler. Burada 7–10° C. sularda yaklaşık 1,000–3,000 metre
derinlerde milyonlarca yumurta dökerler. Dönüsü başarabilen yavrular, tekrar
acı su bölgelerine gelirler. Yırtıcı ve obur bir canlıdır. Yumuşakça,
kabuklular ve balıklarla beslenir. Etinin lezzeti yanında yetiştirmeye
uygunluğu İle ekonomik değeri çok yüksektir.
ZARGANA
(Belone belone)
60–70 santimetre bazen de 1 metre
uzunluğu varan zargana, ortalama 18 yıl yasar. Hamsi, çaça, çamuka ve kıraça
gibi küçük balıklarla beslenir. Ilıman denizlerimizin yerli balıklarındandır.
Kılıç balığı baslıca düşmanıdır. Yapısıyla gayet çevik ve süratli bir balıktır.
Kendini korumak için su yüzeyine sıçrayarak da yüzebilir. Eti yönünden
değerlidir. İlkbahardan sonbahara kadar üreme Sürecinde 30–50 bin yumurta
verir.
ZURNA
BALIĞI (Scomberesox saurus)
Uskumru turnası da denir. Ilık ve
sıcak denizlerin üst düzeylerinde ve sahillerden uzakta yasar. Uzunlukları
ortalama 50 santimetredir. 20-30′lu gruplar halinde gezerler. Bilhassa Ege ve
Akdeniz’de rastlanır. Etçil bir balıktır ve sürü halindeki küçük balıklarla
beslenir. Etleri Beyaz ve lezzetli olmakla beraber, kütle avcılığı yapılamadığı
için ekonomik değeri önemsizdir. Erken ilkbahardan yaza kadar her seferinde
1,000–1,500 olmak üzere 7–8 defa yumurta verirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder